Akromegali Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

admin

Paylaş

Paylaş

0 Beğenme

Yorum Yaz

Favorilere Ekle

• 0

  Mutlu

• 0

  Eğlenmiş

• 0

  Şaşırmış

• 0

  Kızgın

• 0

  Üzgün

Akromegali Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Akromegali hastalığı hormon dengesizliği ile ilgili, çok sık rastlanmayan bir hastalıktır. Hastalık yavaş geliştiği için geç farkına varılır.

Akromegali hastalığı ne tür bir hastalıktır merak edilen ve araştırılan bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Akromegali, vücutta bulunan büyüme hormonu dengesizliğine bağlı olarak gelişen bir hastalıktır. Hastalığın neden olduğu konusunda biraz detay vermek gerekirse şöyle açıklamak mümkündür. Her insanın vücudunda bulunan ve insan vücudunun fiziksel gelişimini dengeleyen bir salgı bezi vardır. Hipofiz bezi adı verilen bu salgı bezi bazı durumlarda aşırı hormon üretir. Akromegali hastalığı nedeni gereğinden fazla üretilen büyüme hormonudur.

Akromegali Hastalığı Tanı ve Teşhisi

Akromegali hastalığı nadir rastlanan bir hastalık olması nedeniyle dikkatleri üzerine çekmektedir. Hastalık daha çok orta yaşlı insanlarda ortaya çıkmaktadır. Hastalığa halk arasında dev hastalığı adı verilir. Hastalık genetik geçişli değildir. Fazla üretilen büyüme hormonundan kaynaklı olması nedeniyle kemiklerin çok hızlı bir gelişme göstermesi durumudur. Gençlikte veya ergenlikten önce geliştiğinde hastalık devasa olarak tanımlanmakla birlikte 30 ila 50 yaş arası yetişkinlerde tam anlamıyla teşhis edilebilmektedir.

Akromegali Hastası Nasıl Görünür?

Akromegali hastalığı büyüme hormonu salgılayan hipofiz bezinde var olan tümör nedeniyle vücudun bazı organları anormal derecede genişlemeye başlar. Normal ve sağlıklı bir insandaki gelişiminden farklı olarak el ve ayaklarda aşırı büyüme, kemik yapısında irileşme, ciltte kalınlaşma gibi farklılaşma görülür. Bu hormonun fazla salgılanması nedeniyle şeker hastalığına yatkınlık söz konusudur. Şeker hastalığına yatkınlığı nedeni ise büyüme hormonunun metabolizmaya olan etkisi olmaktadır.

Akromegali hastalığı bir anda ortaya çıkmaz, belirtileri yavaş yavaş birkaç yıl içinde ortaya çıkar. Büyüme hormonu salgılayan salgı bezinin içerisinde yerleşmiş olan kitlenin neden olduğu baş ağrısı el ve ayak boyutlarındaki büyüme acıya ve iğneye karşı duyarsızlık gibi rahatsızlıklara neden olmaktadır. Bir akromegali hastası yalnız hastalığının neden olduğu olumsuzluklarla değil onun yanında hastalığa bağlı olarak gelişen birçok kronik hastalıklarla da baş etmek zorunda kalmaktadır. Örneğin; yüksek tansiyon, şeker hastalığı artrit gibi kronik hastalıklarda artış görülmektedir. Akromegali hastalığının teşhisi yapılan kan tahlillerine dayanarak konulmaktadır. Akromegali hastalığının en çok zarar verdiği organlar gözlerdir.

Akromegali Hastalığının Tedavisi

Hastalığın tedavisi iki şekilde yapılmaktadır. Cerrahi yöntem ve ilaçla tedavi. Birçok hastada cerrahi yöntemle yapılmaktadır. Cerrahi yöntemin amacı tümörün boyutunu küçültmek.  Bu sayede büyüme hormonu seviyesini düzeltmektir. Akromegali hastalığının tedavisinde ameliyat her zaman mümkün olmayabilir ya da başarı oranı çok düşük olduğu durumlarda hipofiz bezindeki büyümenin savunmasını azaltmak üzere aylık iğneler halinde tedavi süreci gelişmektedir.

Akromegali hastalığı hakkında söylenebilecek en can alıcı tespit kontrol edilemeyen bir büyüme hastalığı olmasıdır. Hastalık orta yaş üstü insanlarda daha sık görülmesine rağmen büyüme çağını henüz tamamlamamış çocuklarda karşılaşıldığında durumu adına gigantizm denir. Bu durumda ortaya çıkan görüntü dev bir görünüm olarak adlandırılabilir. Büyüme çağını tamamlamış orta yaş üstü kişiler de ise görüntü sadece el ve ayaklarda çene ve burun gibi belirgin organlarda anormal büyüme şeklinde olur. Seste kalınlaşma oluşur.

Akromegali hastalığı teşhisi konulan hastalarda akromegali hastalığına depresyon eşlik etmektedir. Dışarıdan nasıl görünüyorum kaygısı taşıyan hasta genellikle içine kapanmakta ve depresif hareketler yapmaktadır. Bu nedenle hastalığın görüldüğü kişiler durumlarına göre psikolojik destek almalıdır. Bu hastalığı taşıyan kişilerin yakınlarına da oldukça önemli bir görev düşmektedir. Hasta yakınları hastanın hastalığını kabullenmesi ve durumun kişisel bir olay değil sağlık sorunu olduğunu anlamaları konusunda destek vermelidir.

Pinterest